Otuz Altı Fuji Dağı Manzarası / Hokusai
Sanatçı, Fuji Dağı'nı yılın farklı zamanlarında, çevresindeki başka hikayelerle, farklı açılardan resmeder. Neden Fuji Dağı'nı seçmiş, bu dağı bu kadar özel yapan ne diye araştırdığımda, Japon kültürü ve inançları için oldukça özel bir yere sahip, sembolik bir değer taşıyan efsanevi anlatılara konu olmuş bir dağ olduğunu gördüm.
Bu serinin içinde en ünlüsü kabul edilen 'Kanagawa Oki Nami Ura' adlı resimde, ilk bakışta dikkatimizi çeken büyük dalganın ön planda, Fuji Dağı'nın ise arka planda kaldığını görüyoruz. Sanki ölüm anından biraz öncesiymiş gibi gözüken bu resim aslında içerisinde bir metafor barındırmaktadır. Dalga ölümü temsil ederken, Fuji Dağı ölümsüzlüğü temsil etmektedir.
Bu ölüm-yaşam metaforunu ele alarak bir kalemtıraş tasarlamaya karar verdim. Ürün tercihimde yatan sebep, bu metaforu kalemtıraşın çalışma prensibinde de gözlemlemiş olmam.
Bir çok sanatçı, kalemleri sayesinde ölümsüzlüğe kavuşur. Kalemleri biter ama yarattıkları şeyler artık ölümsüzdür.
Rijks Müzesi'nin yarışması için yaptığım kalemtıraş, görevi gereği kalemin ucunu açmakta ancak her seferde kalemin sonunu getirmektedir.
Wave of Life
Kalemi açarken -aynı zamanda kalem azalırken- çöpler kalemtıraşın dalga şeklindeki boşluğuna dolarak dalgayı oluşturur, kalem giderek azalır ve resimde tasvir edilen o ölüm anına yaklaşmış oluruz.
